1 Ağustos 2009 Cumartesi

DERSİM’İN MAZLUMLARI VE FESTİVALLERİ


Mustafa Elveren – Em. Öğrt.
mustafaelveren@gmail.com

Resmi ideoloji; genelde Kürtlere, özelde ise, Dersim halkına özel programlar uygulamıştır. Her türlü baskı, zulüm ve yasaklar başta olmak üzere, YİBO ve benzeri eğitim kuruluşlarıyla asimle etmeye çalışmıştır. Yani Dersim’i Tuncelilileştirmiştir. Rejimin bu uygulamaları önemli bir oranda başarı sağladığını da görmekteyiz. Ancak, Seyit Rıza gibi çağımızın Dersimli Mazlum(doğan)lar sayesinde bu uygulama tam olarak amacına ulaşamamıştır.

12 Eylül diktatörlüğü döneminde de Dersim’e çok özel programlar uygulanmıştır. Önce, Kenan Güven isimli asker kökenli bir vali atadılar. Bu valinin ilk uygulaması, hemen hemen hepsi Alevi-Kızılbaş olan Dersim köylerine cami yapmakla işe başladı. Arkasından Dersim’in tüm ilçelerine, köylerine, dağlarının yamaçlarına Atatürk büstünü yaptırdı. Sabah sporu adı altında her gün İstiklal Marşı töreniyle, Atatürk büstünü diktiği dağların yamaçlarında Dersim halkını koşturmaya, görevi süresince aralıksız sürdürdü.

Sanırım 1995 genel milletvekili seçimleriydi. HADEP’in Dersim birinci sıra adayı rahmetli Avukat Ali Demir, ikinci sırada ise, İbrahim Elveren idi. Bu seçimde HADEP’in Tunceli adaylarına destek sağlamak üzere, görevli olduğum okulda 20 günlük sağlık raporu alıp Dersim’e gittim. Hatırladığım kadarıyla, seçim kampanyası Mart ayında yapılıyordu. Çünkü, tüm partilerin konvoyları serbestçe dolaşırken, HADEP’in konvoyu sık sık güvenlik güçleri tarafından arabaların lastikleri varıncaya kadar aranıyordu. Avukat Ali Demir’in başındaki kalın yünlü külahı hatırlıyorum. Her an ölümle burun buruna olmasına rağmen, çok cesurca bir seçim kampanyasını yürüttüğüne şahit oldum. O seçim kampanyasında, güvenlik güçlerinin her nokta aramasında Karların üzerinde ayaklarımın donacak kadar üşüdüğünü hiç unutmuyorum. İlk defa CHP’ye rağmen Dersim’de Ali Demir HADEP listesinde seçimi kazanmıştı. Ancak, Türkiye’de yüzde on barajını aşamadığı için rahmetli Ali Demir TBMM’ne girememişti.

Tüm bu baskı ve sindirmeye rağmen, Çağdaş Mazlumların mücadelesi sonucunda; son çeyrek asırda yapılan seçimlerde, Dersim halkının büyük çoğunluğu tercihini hak ve özgürlüklerinden yana kullanmayı başarmıştır.

Yine son on yıldır devrimci-demokrat-sosyalist-çağdaş mazlumların öncülüğünde Dersim-Munzur isimleri altında siyasal ve kültürel içerikli festivaller yapılmaktadır. Bu festivallerden bazıları bölgedeki güvenlik güçleri tarafından engellenmiştir. Engellenen bu festivallerin birinde bir çok demokratik sivil toplum kuruluşu temsilcileriyle birlikte Sevgili Ferhat Tunç’un da Tunceli’ye sokulmadığını hala bu günkü gibi hatırlıyorum. Ferhat Tunç ve beraberindeki heyetler Tunceli-Elazığ il sınırında saatlerce bekletildikten sonra, buraya birer fidan dikerek, geri gitmek zorunda kalmışlardı.

Artık, Seyit Rıza’nın torunları çağdaş mazlumlar tarafından bu engeller tek tek kaldırılmaktadır.

Artık, yurt içinde ve yurt dışında çok zengin içerikli Dersim-Munzur festivalleri yapılmaktadır.

Artık, genelde Kürtleri, özelde ise Dersimlileri, tüm Dünya tanımaya başlamıştır.

Bu yıl Almanya’nın Rusheim ve Bonn şehri olmak üzere, iki tane Dersim festivali gerçekleştirildi. Öyle anlaşılıyor ki, 29 Mart 2009 yerel seçim sonuçlarının atmosferi festivale de yansıdığını görmekteyiz. Benim açımdan bu pek iç açıcı bir durum değildir. Çünkü, iki festival Dersim için henüz lüks sayılır durumdadır. Ancak, siyasi dengeler oturdukça, demokratik ortam sağlandıkça bu mümkün olabilir.

Bu yıl 30 Temmuz-2 Ağustos 2009 tarihleri arasında yapılacak olan “9. Munzur Kültür ve Doğa Festivali” ile ilgili hazırlıklar tamamlanmak üzeridir. Şimdiden çok görkemli geçeceği anlaşılmaktadır. Özel sorunlarımdan dolayı ne yazık ki bu festivale katılamıyorum.

“9. Munzur Kültür ve Doğa Festivali”nin Dersim’in çağdaş mazlumlarına yakışır bir olgunlukta ve coşkusunda geçeceğini umuyor, Dersim belediye Başkanı ve festival tertip komitesini kutlar, çalışmalarında başarılar diliyorum.
------------

Hiç yorum yok: