7 Eylül 2009 Pazartesi

BİRİLERİNİN ÇIKARLARI UĞRUNA DOĞAMIZ KATLEDİLMESİN



Hüseyin Habip Taşkın
habibtaskin@gmail.com

Tarım alanlarımızı beton yığınına çevirebilen kabiliyetli eller, bugünlerde Doğukaradeniz’in yeşilliklerini soldurabilirler. Her nedense bizim bilenlerimizin mantıkları bizlerden farklı çalışabilmektedir. Bozulmadık doğa harikası olan Doğukaradeniz üzerinde rant oyunları oynanmaktadır.

Artvin'deki yeryüzü cenneti Macahel Vadisi'nde sekiz hidroelektrik santral için lisans verildi. Bu demektir ki, güzelim doğa harikasını kapitalizm’in çıkarları için katledeceklerdir. Firmalardan biri bir ay içinde inşaata başlıyor. Tedirgin bekleyiş sürerken onlarca sivil toplum örgütü 'Santral inşaatı vadiyi bitirir' dedi.

Bitirmek ne demek? İmha etmek anlamına gelir. Yaşadığımız coğrafyanın tüm güzellikleri bir avuç tekelci sermayeye peşkeş çekilmektedir. Doğukaradeniz’de aynı duruma düşüreceklerdir.

İlk önce ülkemizde konuşulan ‘HES’ lerin nasıl oluştuklarına bir bakalım!

HİDROELEKTRİK SANTRAL TESİSLERİNİN YAPILIŞ ŞEKİLLERİ
(SINIFLANDIRILMASI) :

Hidroelektrik santral tesislerinin kurulacağı yerin topoğrafik durumuna göre çeşitli şekillerde yapılmaktadır. Çeşitli şekillerde kurulmakta olan hidroelektrik santral tesislerini çeşitli sınıflandırmalara ayırmak mümkündür. Yapılabilecek olan başlıca sınıflandırmalar aşağıda kısaca kaydedilmiştir:

A- DÜŞÜLERİNE GÖRE:
1- Alçak Düşülü Hidroelektrik Santraller:
H < h =" 10"> 50 m.

B- KURULU GÜÇLERİNE (KAPASİTELERİNE) GÖRE:
1- Çok Küçük Kapasiteli (Mikrotip) Hidroelektrik Santraller:
<> 10. 000 kW

C- DEPOLAMA DURUMUNA GÖRE:
1- Depolamalı (Baraj Göllü Veya Tabii Göllü) Hidroelektrik Santraller.
2- Depolamasız (Kanal Tipi Veya Nehir Tipi) Hidroelektrik Santraller.

D- BARAJ GÖVDESİNİN TİPİNE GÖRE:
1- Ağırlıklı Beton Gövdeli Barajlı Hidroelektrik Santraller.
2- Beton Kemer Gövdeli Barajlı Hidroelektrik Santraller.
3- Kaya Dolgu Gövdeli Barajlı Hidroelektrik Santraller.
4- Toprak Dolgu Gövdeli Hidroelektrik Santraller
E - SANTRAL BİNASININ KONUMUNA GÖRE:
1- Yer Üstü Hidroelektrik Santralleri.
2- Yer Altı Hidroelektrik Santralleri.
3- Yarı Gömülü Veya Batık Hidroelektrik Santraller.

F-ÇALIŞMA (ULUSAL ELEKTRİK SİSTEMİNİN YÜKÜNÜ KARŞILAMA) DURUMUNA GÖRE:
1- Baz Yük Hidroelektrik Santralleri.
2- Puant Yük Hidroelektrik Santralleri.
3- Hem Baz Yük Ve hem de Puant Yük Hidroelektrik Santralleri.

G- TÜRBİNLİ / POMPAJLI HİDROELEKTRİK SANTRALLER.

A- DÜŞÜLLERİNE GÖRE SANTRALLER:
1- Alçak Düşülü Hidroelektrik Santraller: ( H<> 50 m)

Barajlı Yüksek DüşüIü Hidroelektrik Santral Tesisleri:
I- Su giriş tesisleri, II- Basınçlı su galerisi veya tüneli, IlI- Denge bacası, IV- Kelebek Yana tesisleri, V- Cebri boru, VI- Santral tesisleri.
1- Su alma tesisleri ızgaraları, 2- Su alma kapağı, 3- Kelebek vana, 4- Cebri boru ek yerleri,

5- Cebri boru ayak betonları, 6- Cebri boru dirsek betonları, 7- Küresel vana, 8- Pelton tipi hidrolik türbin.

Doğal Göllü Yüksek Düşülü Hidrolik Santraller:
1- Su çevirme bendi, 2- Su giriş tesisleri, 3- Kum geçidi ve dinlendirme havuzu, 4- Üstü açık su iletim kanalı, 5- Su iletim galerisi veya tüneli, 6- Su haznesi veya doğal göl, 7- Denge bacası, 8- Cebri boru, 9- Santral tesisleri, 10- Doğal göl ayağı veya dolu savağı, 11- İletim tüneline yaklaşım galerisi

Hem Türbin ve hem de Pompa olarak çalıştırılabilen Hidroelektrik Santraller:

Hem Türbin ve hem de Pompa olarak çalışabilen bir hidrolik santral tesisinin basit şeması:

1- Üst baraj veya depo, 2- Alt baraj veya depo, 3- Türbin ve pompa için cebri boru, 4-Türbin,
5- Motor-Genaratör, 6- Manevra kaplini (kavraması), 7- Pompa, 8- Küresel vana, 9- Dairesel vana, 10- Kapama vanası, 11- Silindirik kapak.
Qp : Pompa olarak çalışma esnasında basılan su debisi,
Qt : Türbin olarak çalışma esnasında tüketilen (çekilen) su debisi,
Hsp : Üst su yüzeyi İle alt su yüzeyi arasındaki fark (hidrolik düşü veya geodezik basma yüksekliği).

Türbin ve hem de pompa olarak çalıştırılabilinen hidroelektrik santral tesisleri ulusal elektrik şebekelerinin puant güç ihtiyacını karşılamak amacı ile tesis edilirler. Ulusal Elektrik şebekelerine bağlı olan diğer hidrolik veya termik santrallerin ürettikleri enerji miktarı puant saatleri dışındaki gece saatlerinde gerekenden fazla, puant saatleri içinde ise gerekenden daha az olabilir. Hem türbin ve hem de pompa olarak çalıştırılabilen hidrolik santral tesisleri, puant saatlerinin dışındaki gece saatlerinde ulusal elektrik şebekesinden enerji çekerek üniteler motor-pompa olarak çalıştırılmak suretiyle alt su deposundan üst su deposuna su basılır.

Puant saatlerinde ise üst su deposundan su çekilerek üniteler türbin-genaratör olarak çalıştırılmak suretiyle elektrik enerjisi üretilir ve üretilen enerji ulusal elektrik şebekesine verilir. Böylece hem puant saatlerinde ulusal elektrik şebekesinin ilave güç ihtiyacı karşılanmış ve hem de puant saatleri dışında diğer hidrolik ve termik santraller en yüksek verimle çalıştırılma imkânlarına kavuşturulmuş olunur. Hem türbin-genaratör ve hem de motor- pompa olarak çalıştırılabilinen bu tip hidrolik santrallerin verimi aşağıdaki şekilde hesaplanır:

Şebekeye verilen genaratör gücü (NG)
η = -------------------------------------------------------
Şebekeden çekilen motor gücü (NM)
η = 0,70 - 0,73
Doğukaradeniz’e hiç gittiniz mi bilemem? İmkânınız olsa da oraları bir görün! İnanın o güzelim şahane yerler bir doğa harikasıdır. Hidroelektrik santral tesisleri kurup doğayı katledeceklerine, turizme ağırlık verseler daha iyi olurdu. Hem de doğanın yapısını bozmadan..! Ama nerde biz öyle bir milletin evlatlarıyız ki, elimize geçen kaynakları yerle bir ederiz.

Doğukaradeniz’e giderken havanın hafiften aydınlanmasına yakın Samsun’dan, Giresun’a doğru kıvrımlı yollardan giderken sol tarafa düşen deniz hafiften sis içindedir. Sağ tarafta yeşilliklerin ton renkleri gözleri büyülemektedir. Saatler ilerledikçe Ordu, Trabzon ve Rize her taraf aydınlık ve dağlar, tepeler yeşilin ton renkleri alabildiğine net görünür. Bazı yerde sular dağdan anayola akar. Pazar’a gelirsiniz, oradan Hemşin dolmuşuna binersiniz. Apso’dan sola yol döner Hemşin’e doğru gider. Düz ileriye giden yolda Çamlıhemşin’e gider.

Hemşin’in dağları büyüktür. Bin bir çeşit ağaçları, bitki türleri vardır. Doğukaradeniz’in geneli böyledir.

Şimdiki Doğukaradeniz’de çift yönlü yan yana yol yapılarak yerini çirkin görüntüye bırakırken, insanların denize girmesini zorlaştırdılar. Buda ayrı bir faciadır. Biz konumuza dönelim.

Türkiye’nin genelinde bir ‘HES’ olayı almış başını gitmektedir. Doğukaradeniz bölgesinde bilinen Artvin'deki, Macahel Vadisi'nde sekiz hidroelektrik santral için lisans verildiğini resmi makamlarca ilan edildiğine göre, bu bölgede doğayı kökünden kurutmak için harcanan gizli kapılar ardındaki pazarlıklarda asıl sayının kaç olduğunu ileriki günlerde hep beraber göreceğiz. Kapitalizm kendi çıkarları için insafsızca doğayı aynı zamanda insanları da öldürür.

Macahel, Artvin’in Borçka ilçesine bağlı bir vadi olmakla birlikte Gürcistan sınırında yeşillikler içerisinde bulunan bir alandır. Vadinin iki yanı asırlık kayınlar, ıhlamurlar, köknar, kestane, ladin çamları, meşe ağaçlarıyla kaplıdır. Hiç eksik olmayan yağmur suları dağ sırtlarından aşağı bulduğu her kıvrımdan yıllarca her mevsim akmaktadır. Yükseklerde küçük şelaleler oluşturan sular, vadinin ortasında büyük derelere dönüşmektedir. Irmağın coşkulu akan suyu ve çıkarmış olduğu ses ise tüm vadiye yayılmaktadır. UNESCO tarafından Türkiye’nin tek ‘Biyosfer Rezerv Alanı’ ilan edilen Macahel Vadisi’nde ‘tehlike çanları’ çalmaya devam etmektedir. Macahel’de EPDK’nın lisans verdiği HES sayısı sekizdir.
Artvin'deki, Macahel Vadisi'nde HES santral için üç metre çapında 85 kilometre uzunluğunda tünel yapılacak. 150 bin ton hafriyat çıkacak. Bu hafriyat ortalama 10 bin kamyonla taşınacak. Herhalde çıkan bu hafriyatla da denizi doldururlar!

Gülkar Enerji Üretim ve Ticaret A.Ş. Camili’deki Gohinavi Deresi’nde 5.05 megavatlık HES için EPDK’dan lisans aldı. Şirket bir ay içinde inşaata başlamayı ve bir yılda bitirmeyi hedeflemektedir.

Eğer bunlar hayata geçerse, Doğukaradeniz’in doğal yapısı kapitalistlerce yer değiştirmiş olacak. Yeşil rengi ve o derelerin doğal akışını unutmamız gerekir. Hani yerleşim birimlerine baz istasyonu kurup, sonradan yetkili ağızlar kapitalizm’in çıkarlarını savunarak, her şey kontrol altında diyerek, gerçekleri bizlerden saklama yoluna gidiyorsalar. Kanser riski olduğunu söylemiyorlar salar. Doğukaradeniz içinde yetkililer yalan söyleyerek doğanın katledilmesine gözlerimizi yumdurmak istiyorlar.

Bir şeyler yapmalı ama hep birlikte!

Hiç yorum yok: