27 Ağustos 2009 Perşembe
Rüzgar Tarlasına Davet
Fatma Ataseven
f_ata1@hotmail.com
”Eylem göz’den / Eylem söz’den doğdu / Eylem öz’e vardı “
Baharın son günleriydi, Vergi dairesinde olan işlerimi bitirip ofise dönmek üzereyken telefonum çaldı; “hewal” günaydın ,nerdesin ? kahvaltı yapmamışsındır hadi gel ,kahvaltı yapalım ,reddedemeyeceğin dört dağ arası bir yerdeyim” dediğinde ,şaka yaptığını düşünmüştüm.!.
Uzun zamandır “ortalıkta” görünmemesinin sebebini manzarayı gördüğümde anlamaya çalıştım, ilk bakışta ;şehirden bıkmış ,yorgun ,doğada biraz mola vermeye çalışan bir ruh halinin bu dağ başına bıraktığı izlenimiydi. Ancak zamanla bu eylemin geçici olmadığını , toprağı işleyişinden , genetiği değiştirilmemiş geleneksel özgün sebze tohumlarını arayışından, delicelere yaptığı zeytin ve ahlatlara yaptığı armut aşılarından , “Bornova bamyaları’na” dadanan kaplumbağalarla sürdürdüğü kovalamacalardan, kalıcı ve gelecekle ilgili umutlarının burada olduğunu daha iyi anladım. Sığınağında kanayan umutlarını , tedavi etmeye karar vermişti sanki.
Suyu ve elektriği kendi üretiyor, ihtiyacını karşılayacak suyun kaynağını bulup kuyuyu açmış, ,rüzgar tanrısı BOREAS ve Tanrıça ALKYONE ‘nin güçlerinin birleştiği bir rüzgargülü var ki , muhteşem bir şey. Dağlar ve esip gelen rüzgarın egemenliği kendine özgü “mikro” bir iklim yaratmış. İzmir’in dağlarında çiçekler gibi açan kekiklerden pişen çayın tadı demlenmiş dostluklar gibi .
Martıların eşlik ettiği İzmir gündemi her daim güzel duygular yaşatır , 20 km. uzağında bulunan ve benim “rüzgar durağı” dediğim bu küçücük vadide şahinlerin ,kekliklerin ve kekiklerin hükmettiği bir doğayı keşfettim.
Bu güzellikleri sayfalar dolusu yazabilirim , fakat öyle uzun uzun yazmayacağım. Beni bu kadar heyecanlandıran tabloyu sizlerle paylaşmak istiyorum. Neden bu kadar heyecanlandığıma gelecek olursak :
-Devrimciler “iş yapmaz , çalışmaz, üretmez , bol bol konuşur” gibi bir önyargının az da olsa kırıldığını pratikte görmüş olmam.
Yanı sıra, Çinlilerin bambu ağacını toprağa dikip , yeşermelerini sabırla beklemeleri gibi ; uzun süreli yoğun çalışma ve emeğin sonucunda , elde ettiği başarıya bizleri ortak etmek istemesi.
Ege 78’liler’in kurucularından , değerli dost Servet Ali Çınar, mermiyi namluya sürer gibi, tohumu toprağa sürmüş ve filizlenen “umudu” görmüş.
“Göz gerçeği gördü / Söz gerçeği söyledi / Öz gerçeğe inandı “
Sevgili “hewal”i yalnız bırakamazdım , ayrıca ,tohumdan ve rüzgar enerjisinden anlamasam da ,gördüğüm güzelliklerin gerçekliğine inanarak ,tüm dostlarımızın görmelerini istedim.
Kutup yıldızlarını, ay’ın binbir halini , ve dahi 27 ağustos gecesi mars’ın kocaman yüzünü hepbirlikte seyretmeyi umut ederek ,
Rivayet de olsa 27 ağustosta mars dünyaya selam verecek,
Mars gezegeni Ağustos'tan itibaren geceleri gökyüzünün en parlak cismi olacak. Mars çıplak gözle dolunay kadar büyük görünecek. Bu yıl 27 Ağustos'ta Mars dünyaya 34,65 milyon mil yaklaştığında en büyük göründüğü gün olacak.
27 Ağustos gecesinde dünyaya bu kadar yakın geçen mars’ı selamlamaya ve “RÜZGAR TARLASI’NDA” Rüzgar ekmeye DAVET ediyor.
E bir zahmet görmek lazım ..!
http://www.ozgurmedya.org/
-------------
Not: Program ve ulaşım bilgileri için. Servet . 0.532.741 52 99
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder