13 Ocak 2010 Çarşamba

SIRADA KİMLER VAR



"Eczaneler de aynı şekilde bir cendereyle karşıya bırakılmak istenmektedir. Tekelci sermayeye lokma olarak döndürülmek istenmektedir. Düşünebiliyor musunuz; birçok eczacı kepenklerini kapatmış, çalışanlar kapı dışarı edilmiş..."

Hüseyin Habip Taşkın
habibtaskin@gmail.com

Devlet eliyle işyerleri özelleştirildi. Ucuz işgücü mantar gibi çoğaldı. Üniversiteyi bitirende çıra gibi yandı. Düşük ücretle çalışmaya mecbur bırakıldı. Gündem dopdolu hızıyla yoluna devam ederken, emekçilerin, yoksulların yaşamlarını teğet geçmedi. Aksine elektrik şokunu yüreklerinde hissettiler.

Sırada kim/kimler var dersek, İnce ayarı yapılmayan eczacılar var diyebiliriz. Örgütlü güce sahip olan Türkiye Eczacılar Birliği var diyebiliriz.

Dikkat ettiyseniz, çevrenizde küçük esnafların birçoğu kepenklerini indirdi. Olanlarda can çekişerek yardım bekliyor. Çevrelerinde büyük alışveriş mağazaları açıldı. Serbest rekabet kurallarına uyarak, bazı mallarda ucuzluk yaparak ve kampanya adı altında müşteriyi çekerek, küçük esnafın belini ikiye katladılar diyebiliriz.

Eczaneler de aynı şekilde bir cendereyle karşıya bırakılmak istenmektedir. Tekelci sermayeye lokma olarak döndürülmek istenmektedir. Düşünebiliyor musunuz; birçok eczacı kepenklerini kapatmış, çalışanlar kapı dışarı edilmiş… Bir eczacı iş aramak için umut içinde bir mağazanın kapısını çalıyor. Diyor ki: “Ben 20 yıldır eczane işlettim.” İşe alacak olan kişi gelen eczacıyı şöyle bir süzerek, “Efendim siz evinize gidin biz sizi ararız…” Ya da “Beyefendi biz genç ve dinamiklerle çalışmaktan yanayız….” Bu ne anlama geliyor?“Dışarıda işsiz eczacı çok, gençte alırım. Ucuzda çalıştırırım. Benim adım sermaye söz sahibi benim.”

ABD, AB diye suya gömülmeyen hiçbir yanımız kalmadı. Başbakan Erdoğan ‘Batının limitlerine uygun’ diyerek ilaçların marketlerde satılacağını ilan ettiğiyle kalmayarak, bu uygulamanın ABD’de olduğunu söyledi. Ne ala memlekette yaşıyoruz! Model olarak kendimize ülke arıyoruz. Onun uygulamalarını ülkemizde denemeye çalışıyorlar. Onun içindir ki, her yapımızla geri kaldığımız belli oluyor.

Başbakan Recep Tayip Erdoğan DEİK toplantısını açılışında yaptığı konuşmada, marketlerde ilaçların satılması için çalışmaların olduğunu söyledi. İlaç şirketleriyle anlaştıklarını fakat eczacılarla anlaşma sağlanamadığını ve bunun için eczacılara 15 Ocak 2010’a kadar müsaade ettiklerini söyledi.

Eczaneler devre dışı bırakılarak, ensesi kalınların enseleri biraz daha katmerleşmesini sağlayacaklar. Böylelikle tekellerin çıkarları adım adım uygulanmaya sokuluyor.
Basında Cüneyt Zapsu’nun adı geçmektedir. Ailesine ait olduğu bilinen FOR YOU şirketi geçtiğimiz aylarda mağazalarına astığı afişlerle “drugstore” olarak hizmete gireceğini duyurmuştu. Yeni düzenlemeyle ilaçlar burada da satılacak ve diğer şirketler de kasalarını nasıl dolduracaklarını hesaplayacaklar.

Amerikan modeli ilaç satımı marketlerde olacak. Bizim ülkemizde bu işlerden anlayan insanlar yokmuş demek ki!.. Bu olaylar ne ilktir, nede son olacağa benziyor. Yıllardır devleti yönetenler ABD’nin gölgesinde kaldıkları içindir ki, her şeyiyle geri kalan bir ülke olmuşuz. Amerikan ve AB modelleri bizim neyimize!?

Sağlıkta hizmet her şeyiyle bedava olmalıdır. Ülkemize model gerekmez. Hele de emperyalistlerin sistemleri hiç gerekmez. Onlardan alınan her örnek ve uygulama ülkemizdeki insanları hep yoksulluğa ve açlığa itmiştir. Model yaratılacaksa, emekçilerin iradesiyle yaratılmalıdır.

Zaman akıp gitmekte, koşullar ve yaşamlar hep değişmekte, onun içindir ki emekçilere büyük görevler düşmektedir. Yaşanılanları iyi değerlendirmek ve koşulları emekçilerden yana çevirmektir önemli olan. O da örgütlü bir güçle olur. Yeter ki, zorlukları aşarken, duvarlarımızı iyice örmeyi bilelim.

NEWROZ HAFTALIK SİYASİ YORUM GAZETESİ

Hiç yorum yok: