19 Kasım 2009 Perşembe

Göbeğini kaşıyan avukatlar


Oğuz Ağca

Dün ’Yargı dinleniyor’ diyen avukatlar Taksim`de bir yürüyüş yaptı.
Sözüm ona hukukçu geçinen istanbul Barosu`nun cunta yanlısı avukatları Taksim`de dinlemeleri protesto etmek için toplandı.

Başta demokratik bir eylem gibi gözükse de bu sizi yanıltmasın.
Genç Sivillerin`de iddia ettiği gibi Darbeci Baro`nun bir organizasyonuydu bu yürüyüs.

Keşke hukuk için yürümüş olsalardı.

Genç Sivillerìn yürüyüşe katılanlara büyük bir sürprizi oldu.

Bir otelin odasından “Darbeci Baro Hoşgeldin” yazılı pankart astılar.

Bu pankart onların gerçek yüzünü izah için yeterli olmuştur. Kimliklerini ortaya koymuştur.
Ardından da bana göre o pankarttan yüz kat daha etkili bir cümleye yer verdiler kendi sitelerinde:
“Tanrı bizi bunların dağıttığı adaletten korusun.”

Evet olay bu işte!

Tanri bizi taksimde toplanan sözde hukukçuların dağıtacağı adaletten korusun.

Hatta bu yönde tedbir almak bile zaruri olmuştur artık.

Bir sonra ki Hakimlik sinavına katılacak olan avukatların dünkü mitinge katılıp katılmadıkları tespit edilip sınavı kazansalar dahi mülakatta elenmeleri gerekiyor.

Benimkisi faşizan bir talep olsa dahi, bunların dağıtacağı adaletten daha adildir.

Dünkü mitingde CHP`li vekiller ile elele veren İstanbul Barosu Bakanı “na Baroya bağlı avukatların şu soruyu sorması gerekmiyor mu?

Bizler CHP`nin “Avukatlık Bürosu” muyuz?

Yargı´nın her geçen gün daha fazla ve gözle görülür biçimde siyasallaştığının farkında değiller mi?

Hem Baro`ya üye avukatlar içerisinde, hem de yüksek yargı organları da dahil olmak üzere yargı mensupları içerisinde kimi Ergenekon sanıkları ile makul açıklaması olmayan ilişkiler içerisinde olduğunu öğrendigimiz isimlerin varlığına yönelik bir tepkileri yok mudur bu avukat arkadaşların?

Gerekirse darbeye de eyvallah diyecek muesses nizam savunucuları mısınız yoksa?
Yıllardır alenen yapılan hukuksuzluga göz yuman sizler degil miydiniz?
Şimdi bu yaptığınız ikiyüzlülügün daniskası değil midir?

Oraya toplanan avukatların hangi amaca alet olduklarından haberdar olduklarını dahi düşünmüyorum.
Bekir Coskunùn literatürümüze soktuğu bir tanımlama var: Göbeğini kaşıyan adamlar.
Ergenekoncu ve Ergenekoncular ile akrabalığı olan kişilerin sözcüsü haline gelmiş İstanbul Barosu`na dahil avukatların “Göbeğini kaşıyan avukatlar” tanımlamasına uyduğunu düşünüyorum.
Baro`nun aldığı her karara harfiyen uyan, her eyleme iştirak eden, Baro`nun gittikçe nasıl siyalaştığını, nasıl hükümet karşıtı görünüme büründüğünü, nasıl çetelere sözcülük yaptığını sorgulamayan avukatlar, ancak göbeğini kaşıyan avukatlar olarak tanımlanabilir. Bu avukatlar kimlerin bireysel haklari için yürüdü?

Baro`da diğer devlet kurumları gibi bir arınma süreci yaşayacaktır mutlaka. Bunun bilincinde olan Baro yönetimi göbeğini kaşıyan adam tanımlamasına uyan bu sözde hukukçuları kullanmakta.
Taksime toplanan hukukçuların ne denli ikiyüzlü olduklarını anlamak için gündemi takip etmek yeterlidir.

Mesleğinden yana taraf gibi görünen bu arkadaşların hiçbir inandırıılığı yoktur.
CHP ve statükonun payandasi olmaktan baska hiçbir işlevleri yok malesef.
Polis devleti istemiyoruz diye slogan atan avukatlar sanırım asker devletinden memnun durumdalar.

Dünkü mitinge Asker Avukatların “Cumhuriyet Mitingi” dense yeridir.
Kendilerini asker ilan eden (MUSTAFA KEMAL’İN ASKERLERİYIZ!) bu insanların hukukçu olduklarını iddia etmek mümkün müdür?

Asker olmak isteyen hukukçu olabilir mi?

28 Şubat`ta askerden brifing alanlara da bunlara dendiği gibi “Hukukçu” denmiyor muydu?

Telekulak filan bahane.

Yargı yeni bir darbe peşinde.
-----------
Web: http://www.oguzagca.net/

Hiç yorum yok: