Hüseyin Habip Taşkın
habibtaskin@gmail.com
AKP’nin icraatları bitmek bilmiyor. Emekçi cephesine karşı topyekûn saldırıyor. Dur durak bilmiyor. 2009’un Aralık ayı içinde 2010’a günler kala emekçiler gasp edilen haklarını geri almak istiyor. AKP ise ucuz işgücü olan asgari ücretli çalış modelini emekçilere zorla dayatıyor. Emekçiler alanlara hak aramak için çıkıyor. Fakat karşılarında polisin kaba kuvveti çıkıyor.
AKP’nin emek anlayışı geçmişteki diğer iktidara gelmiş partilerinden farksız değildir. Emek sömürüsü vardır. Yoksulluk vardır. Emekçileri sindirme politikası vardır. Kendi insanını kayırma vardır.
Emekçilere karşı polis barikatları oluşturuldu. Ankara’da AKP önünde bekleyen “Tekel” işçilerine, İstanbul Büyükşehir Belediyesi önünde haklarını arayan itfaiyecilere polis saldırdı. Tren istasyonlarında ve demiryolunda emeklerini dökenler, 25 Kasım 2009’daki memur eylemine katıldığı için daha sonra 16 emekçi işlerinden uzaklaştırıldığı için, emekçi arkadaşlarının göreve iadesi için, iş bırakma eyleminde polis burada da görev başındaydı. Birleşik Taşımacılık Sendikası işten atılan arkadaşlarının göreve iadesi için tren seferlerini durdurdu. İstanbul Haydarpaşa’da eyleme katılan işçilere müdahale ederek 5 emekçi gözaltına alındı.
Emekçilerin seyir defterini şu anki hükümet olan AKP belirliyor. Bir nevi tekelci sermayenin çıkarlarını harfiyen gözetliyor. Olanlar emekçilere oluyor. Elbette emekçilerin sessiz kalmamalarının mücadelesini vermek zorundadır. Her geçen gün emekçilerin kazanılmış hakları özelleştirme adında ucuz işgücüne çevrilerek göz göre göre gasp ediliyor.
AKP örgütlü gücü olan emekçilere tahammül edemiyor. “Ben ne dersem o olur” demeye getiriyor. Pratikte işler öyle yürümüyor. Açlık sınırına her geçen gün yeni insanların eklenmesiyle büyüyor. İşsizlik çığ gibi başını aldı gidiyor. Birde gizli işsiz öğrencilerimiz var. Üniversiteyi bitiren öğrencilerimizin işi hepten zor! Asgari ücretle insanların karınları gurulduyor. İşsizler alçak sürünmeye devam ediyor.
Emekçilerin işi bir konuda zorlaşmıyor. İlaçlarların yüzdeliklerini hastalardan alınıyor. Muayene parası da hastalardan kesiliyor. Sizin anlayacağınız kazanılmış haklar bir bir tırpanlanarak geri alınıyor.
Türkiye Eczacılar Birliği’nin “TEB” kararıyla 4 Aralık 2009 tarihinde tüm yurtta eczaneler kepenklerini bir günlüğüne indirdi. AKP iktidarı eylemin yapılmaması için demokrasi adına dişlerini gösterdi. Eylem sonrası gerginlik başka bir boyuta sıçradı. TEB ile sözleşmesi olan Sosyal Güvenlik Kurumu “SGK” tek taraflı olarak sözleşmeyi feshetti.
16 / Ocak /2010 tarihinde sözleşmenin bir hükmü kalmayacak ve eczanelere dayatılan ise tek tek sözleşme yapın… Örgütlü gücünüz olan Türkiye Eczacılar Birliği’ni “TEB” ortadan kaldırın, demeye getiriyor. Evet, amaçları kazanılmış olan haklar bir bir alınarak, bireyselleştirilerek, tepkisiz bir eczacı grubu yaratmaktır.
Ülkemizde emekçiler açısından emek gündemi dopdolu ve poreblemlidir. Bunlardan bazıları şöyledir:
habibtaskin@gmail.com
AKP’nin icraatları bitmek bilmiyor. Emekçi cephesine karşı topyekûn saldırıyor. Dur durak bilmiyor. 2009’un Aralık ayı içinde 2010’a günler kala emekçiler gasp edilen haklarını geri almak istiyor. AKP ise ucuz işgücü olan asgari ücretli çalış modelini emekçilere zorla dayatıyor. Emekçiler alanlara hak aramak için çıkıyor. Fakat karşılarında polisin kaba kuvveti çıkıyor.
AKP’nin emek anlayışı geçmişteki diğer iktidara gelmiş partilerinden farksız değildir. Emek sömürüsü vardır. Yoksulluk vardır. Emekçileri sindirme politikası vardır. Kendi insanını kayırma vardır.
Emekçilere karşı polis barikatları oluşturuldu. Ankara’da AKP önünde bekleyen “Tekel” işçilerine, İstanbul Büyükşehir Belediyesi önünde haklarını arayan itfaiyecilere polis saldırdı. Tren istasyonlarında ve demiryolunda emeklerini dökenler, 25 Kasım 2009’daki memur eylemine katıldığı için daha sonra 16 emekçi işlerinden uzaklaştırıldığı için, emekçi arkadaşlarının göreve iadesi için, iş bırakma eyleminde polis burada da görev başındaydı. Birleşik Taşımacılık Sendikası işten atılan arkadaşlarının göreve iadesi için tren seferlerini durdurdu. İstanbul Haydarpaşa’da eyleme katılan işçilere müdahale ederek 5 emekçi gözaltına alındı.
Emekçilerin seyir defterini şu anki hükümet olan AKP belirliyor. Bir nevi tekelci sermayenin çıkarlarını harfiyen gözetliyor. Olanlar emekçilere oluyor. Elbette emekçilerin sessiz kalmamalarının mücadelesini vermek zorundadır. Her geçen gün emekçilerin kazanılmış hakları özelleştirme adında ucuz işgücüne çevrilerek göz göre göre gasp ediliyor.
AKP örgütlü gücü olan emekçilere tahammül edemiyor. “Ben ne dersem o olur” demeye getiriyor. Pratikte işler öyle yürümüyor. Açlık sınırına her geçen gün yeni insanların eklenmesiyle büyüyor. İşsizlik çığ gibi başını aldı gidiyor. Birde gizli işsiz öğrencilerimiz var. Üniversiteyi bitiren öğrencilerimizin işi hepten zor! Asgari ücretle insanların karınları gurulduyor. İşsizler alçak sürünmeye devam ediyor.
Emekçilerin işi bir konuda zorlaşmıyor. İlaçlarların yüzdeliklerini hastalardan alınıyor. Muayene parası da hastalardan kesiliyor. Sizin anlayacağınız kazanılmış haklar bir bir tırpanlanarak geri alınıyor.
Türkiye Eczacılar Birliği’nin “TEB” kararıyla 4 Aralık 2009 tarihinde tüm yurtta eczaneler kepenklerini bir günlüğüne indirdi. AKP iktidarı eylemin yapılmaması için demokrasi adına dişlerini gösterdi. Eylem sonrası gerginlik başka bir boyuta sıçradı. TEB ile sözleşmesi olan Sosyal Güvenlik Kurumu “SGK” tek taraflı olarak sözleşmeyi feshetti.
16 / Ocak /2010 tarihinde sözleşmenin bir hükmü kalmayacak ve eczanelere dayatılan ise tek tek sözleşme yapın… Örgütlü gücünüz olan Türkiye Eczacılar Birliği’ni “TEB” ortadan kaldırın, demeye getiriyor. Evet, amaçları kazanılmış olan haklar bir bir alınarak, bireyselleştirilerek, tepkisiz bir eczacı grubu yaratmaktır.
Ülkemizde emekçiler açısından emek gündemi dopdolu ve poreblemlidir. Bunlardan bazıları şöyledir:
1- Tekel İşçileri direnişi
Yaklaşık 12 bin TEKEL işçilerinin 4C'ye karşı başlattığı mücadele Ankara'da yapılan eylemle devam ediyor. Ankara’da ki eylemin 6'ncı gününde işçiler Türk-İş Genel Merkezi önünde bekliyor.
2- TCDD mağduru kamu emekçileri
25 Kasım grevinden sonra TCDD çalışan 46 kamu emekçisi aralıklarla görevinden uzaklaştırıldı. İşten uzaklaştırılan 46 kamu emekçisi işlerine iade edilmez ve işten uzaklaştırmalar devam ederse Birleşik Taşımacılık Çalışanları Sendikası greve gidebileceğini açıkladı.
3- Sinter işçileri salı günü dayanışmaya bekliyor
İstanbul Dudullu Organize Sanayi Bölgesi’ndeki Sinter Metal işyerinden 18 Aralık 2008 'de Birleşik Metal İş'te örgütlendikleri için atılan 380 işçinin direnişi geçtiğimiz yıllarda 2'nci yılına girdi. İşçiler için 22 Aralık Salı günü İstanbul Ümraniye’deki fabrika önünde dayanışma etkinliği düzenleneceği bildirilerek.
4- Kent AŞ işçileri
Karşıyaka Belediyesi'nin kuruluşu olan park, bahçe temizliği gibi işlerle görevli Kent AŞ'tan 300 işçi 30 Nisan'da çıkarıldı. İşçiler Genel-İŞ Sendikası'nın desteğiyle o tarihten bu yana 237 gündür mücadele sürdürüyor. Kent AŞ işçileri bu yıl 31 gün süren 650 kilometrelik Ankara yürüyüşü dâhil ses getiren eylemler gerçekleştirdi.
5- İGDAŞ Sayaç Okuma İşçileri
İGDAŞ’ın taşeronu Beypınarlılar Ltd Şti’de çalışan 45 sayaç okuma işçisi haziran ve temmuz ayı ücretlerinin, kıdem ve ihbar tazminatlarının verilmemesi; sigortalarının eksik yatırılması nedeniyle 3 Ağustos'ta Fatih, Zeytinburnu, Bahçelievler, Küçükçekmece ve Avcılar ilçelerindeki görev bölgelerinde iş bırakarak direnişe geçti.
6- Esenyurt belediye işçileri- İstanbul
Belediye-İş sendikasına üye işçilere yönelik işten atma saldırılarına karşı Esenyurt Belediyesi işçileri direniş başlattı. 19 Ağustos'ta direnişe başlayan 12 işçinin bugün direnişi sürüyor.
7- E-kart işçileri grevi - Gebze
Gebze Organize Sanayi Bölgesi’ndeki Eczacıbaşı ortaklı E-Kart firmasında çalışan Basın-İş Sendikası'na üye işçiler Toplusözleşme hakkı ve Basın-İş Sendikası’nın patronlar tarafından tanınması için 16 Haziran 2008'de eyleme başladı. İşçiler seslerini duyurmak ve haklarını almak için direnişe devam ediyor.
8- Entes direnişi, İstanbul
İstanbul’daki Dudullu Organize Sanayi Bölgesi Entes Elektronik firmasında çalışan OSB-İMES İşçileri Derneği Yönetim Kurulu üyesi Gülistan Kobatan 13 Mayıs’ta kriz gerekçesiyle işten atılmıştı. Kobatan’ın direnişi devam ediyor.
9- Ağ Tekstil işçileri direnişi – İstanbul
İstanbul İkitelli Parseller bölgesindeki Ağ Tekstil firmasında işten atılan işçiler 3 aylık maaşları, mesaileri, kıdem ve ihbar tazminatlarını almak için Tekstil-Sen öncülüğünde direnişe geçtiler. Direniş devam ediyor.
10- Dearsan tersane (Pozitif Denizcilik) işçileri direnişi – Tuzla
Dearsan Tersanesi’ndeki Pozitif Denizcilik firmasından “bayram, dini bayram tatilleri, resmi tatiler, kıdem ve tüm sosyal haklarımı aldım” ibareli kâğıdı imzalamadıkları için işten atıldı. Limter-İş’e üye 9 işçi işten çıkarıldıktan sonra ihbar ve kıdem tazminatlarıyla tüm sosyal haklarını almak için direnişe başladı.
11- Arçelik işçileri - İstanbul
İş mahkemesinin işe iade kararına rağmen işbaşı yaptırılmayan Arçelik işçileri Arçelik Genel Müdürlüğü önünde direnişlerini sürdürüyor. 29 Eylül'de direnişe başlayan 350 işçi 82 gündür mücadele ediyor.12- Migros Depo işçileri - KocaeliKocaeli Çayırova'da bulunan Migros Depo'dan 20 çalışan sendikaya üye olmak için çalışma yürüttükleri için personel fazlalığı gerekçe gösterilerek işten çıkarıldı. 28 Eylül'de işten çıkarılan 20 işçi Nakliyat-İş Sendikası'nın desteğiyle 84 gündür mücadele sürdürüyor.
AKP iktidarında emekçilerin halleri kötümser tablo ile yoluna devam etmektedir. Bu oyunu da emekçilerin örgütlü gücü bozacaktır. Her alanda emeklerini ve alın terlerini ortaya koyan emekçilerin insanca yaşama hakkı vardır. Derler ya!”Hak verilmez alınır.”
NEWROZ HAFTALIK SİYASİ YORUM GAZETESİ
AKP iktidarında emekçilerin halleri kötümser tablo ile yoluna devam etmektedir. Bu oyunu da emekçilerin örgütlü gücü bozacaktır. Her alanda emeklerini ve alın terlerini ortaya koyan emekçilerin insanca yaşama hakkı vardır. Derler ya!”Hak verilmez alınır.”
NEWROZ HAFTALIK SİYASİ YORUM GAZETESİ
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder