6 Aralık 2009 Pazar

CHP, DERSİM UÇURUMUNA YUVARLANDI…



Feramuz Acar
FA@randers.dk

CHP, Dersim uçurumuna yuvarlandı, kaçın Aleviler altında kalmayın.

Dersim’li bir Kızılbaş kâğnıyla harmana sap taşır, fakat kâğnıyı çeken öküzler, hep yan çizer, ara sıra olara nodulu dürter yola geri çevirir…fakat öküzler ha bire yan çeker…sonunda kâğnıyı bir yarın ucuna getiriler.. Kâğnın bir tarafı, tekeri havaya kalkar,uçurumdan aşağı yuvarlanmak üzeredir, Kızılbaş Bektaşi hemen koşar, ya Allah ya Muhammed, ya Ali diye,, omzunu kâğnın salına dayar, fakat kâğnı üstüne çöktükçe çöker.. Ya Fatıma Ana, ya Hasan, şah Hüseyin sen yetiş,, der, fakat fayda yok, yük gittikçe ağırlaşır.. Sonunda Kızılbaş Bektaşi artık takatim kalmadı ben bırakacağım, geldiyseniz sizde bırakın kaçın altında kalmayın der, kenara çekilir. Kâğnı ve öküzler Dersim dağlarından aşağı uçuruma yuvarlanır, katliamlardan akan kanların çökerttiği ‘’barajın’’altında kalır…

Evet artık T.C’ni kuran parti CHP Dersim dağlarından aşağı yuvarlanıp ‘’Dersim barajının’’ altında kalmıştır.... Aslında o uçurumdan çoktan yuvarlanması gerekirdi. Bugüne kadar Aleviler omuz verdiği için yuvarlanmadı.. Onur Öymen’e teşekkürler, geç te olsa, böyle düşmanı Hallah herkese versin,, Şükür artık Aleviler CHP kâğnısından da, öküzlerinden de kurtuldu…

”Bazen devrimci görünürdü
Ooha oha ho… O Allah'ın öküzü.
Bazen faşizme bürünürdü
Hoo hoo ho… O Allah'ın öküzü.”
(A. İhsani)

Alevi partisi tartışılıyor, gerekirse o da kurulur.

Bugünlerde Türkiye’de Alevi Partisi kurulması tartışılıyor… Öncelikle bir konun altını çizmek gerek. Aleviler bugüne kadar inanca dayalı bir parti kurulmasından yana olmamıştır. Fakat tamamen olanak dışı da görmemiştir. 1969 ve 1999 da, yukarıdan aşağı Barış Partisi ve Hareketi denemeleri olmuştur.. İnanca dayalı parti kurulamaz laikliğe aykırı vs. yaklaşımları doğru değildir. Bugün dünyanın her yerinde İslami veya Hıristiyan vs. inanç referanslı partiler vardır.. Örnek Danimarka’da Hıristiyan Demokrat partisi, laiklik ve sosyal adalet vs. konusunda diğer sağ ve orta sosyal demokratlardan daha tutarlı bir politika izlemektedir.. Bu nedenle Alevi partisi olmaz diyenlere sormak gerek,, herkese parti kurmak serbeste, bir tek Alevilere mi yasak?. Kaldı ki Alevilerin böyle bir derdi çalışması da yoktur, fakat gerekirse Alevi partisi de kurulabilir. Buna karar verecek olan Alevi kurumları, Alevi toplumudur, başkası değil. Bugün Alevilerin ve kurumlarının çabası ile en geniş emekçi, demokrat, aydın çevrelerin birliği ile kurulacak,, Türkiye’de bugün olmayan sol sosyalist bir kitle partisi oluşumunda onurlu yerini almaktır.

Alevi kurum yöneticileri siyaset yapmasın, yapacaklarsa Alevi kurumlarını terk etsin onlarla ilişkisini kesin gibi, görüşlerde bence saçmadır. Çünkü Alevi inanç ve kurumlarının amacı, istemleri, toplumu, sistemi, devleti daha dincileştirmek değil, laikleştirmek aydınlaştırmaktır. Yarin yanağından gayrı her şeyin paylaşıldığı, sosyal adalete, eşitliğe dayalı, emekten, haklatan yana bir rejim değişikliğidir.. Kitlesel tabanı olmayan hiçbir hareket veya parti başarılı olamaz.. Eğer var olan siyasi partiler Alevilerin istemlerine yanıt vermiyorlarsa ki vermiyorlar,, bu istemleri dile getirmek bunun için demokratik ve politik mücadele vermek, (gerekirse parti kurmak) başta Alevi kurumları ve yöneticilerine düşer..

Alevilerin yeni partide aradığı 4 kırmızıçizgi.

Alevilerin bugüne kadar siyasi iktidarlarca ve var olan partilerce su istimal edilen, dolayısı ile yeni bir parti arayışına gerekçe olan, Alevilerin olmazsa olmaz 4 ana kırmızıçizgisi vardır. Bunlar: 1- Alevilerin kendine özgü inançlarının resmen kabul edilmemesi. 2 - TC’nin kuruluşundan buyana sadece sözde laik olması, laiklik maskesi adı altında Alevi inancının bastırılıp, Alevilerin verdiği vergilerin, Diyanet kurumu kanalı vs. ile Sünni İslam’a aktarılması, diyanet kalkmadan laiklik olmaz. 3- Alevilerin 72 millete aynı nazarla bak ilkesine ters bir şekilde, herkese Türk-İslam tek tip insan milliyetçi, şeriatçı ideolojinin dayatılması ve Kürt halkına en temel insani haklarının tanınmaması. 4- Alevilerin yârin yanağından gayrı her şeyi paylaşmak ilkesine uyun olarak Türkiye’de emekten yana, sosyal adaletli bir gelir dağılımını sağlayacak, antiemperyalist bir sistemin olmayışıdır. Var olan partilerin bu 4 konuda tutarlı olmayışıdır.

TC tarihinde hiç bir parti veya iktidar Alevileri bu 4 kımızı çizgide azda olsa tatmin edici bir girişimde bulunmamış bunları programına almamıştır.. Buna hepsi olmasa da, kendine sol veya sosyalistim diyen bazı küçük partilerde dahil edilebilir.. Bu nedenle Alevi Bektaşi Federasyonu ve başkanı Ali Balkız’ın yeni bir sol parti kurulma arayışını ve Alevilerin, bu yöndeki girişimleri desteklemesini doğru ve yerinde buluyorum.. Yeni oluşacak parti bence kitlesel olmalı, adı da kendide sosyalist olmalı. Fakat adından çok,, parti politikası, programı ve programının Alevilerin bu 4 kırmızı çizgisini içermesi, parti içi demokrasinin olması, Alevi kökenli adaylarında seçilme şansının olması önemlidir.. Bu 4 kırmızı çizgiyi içermeyen bir partide Alevilerin işi yoktur..Bunları kabul eden bir parti yoksa Alevilerin kendi partilerini kurmaları,, veya yoğun oldukları bölgelerde bağımsız aday göstermeleri, meşru ve en doğal hak ve en doğru olanıdır. B-planı olarak bu bağımsız Alevi adaylar her zaman hazır bulundurulmalıdır.

Bugün mecliste olan partiler, Alevi oyları için açılıp saçılmaktalar. Fakat hiç birinin Alevilerin bu 4 kımızı çizgisi konusunda, Alevilerin ‘eyvallah’’ diyeceği tutarlı bir politikası, programı yoktur.

CHP, Dersim uçurumuna yuvarlandı, kaçın Aleviler altında kalmayın.

Yıllardır ve son 2-3 yıldır,, Aleviler Aleviler,,(kınalı keklikler Aleviler) CHP’nin seçimlerde Alevileri dışlamasını, Türban, Kuran kursu açılımlarını fırsat bilip uçun uçun, şu altı oklu demir kafesinden kurtulun diye bangır bangır bağırdık.. CHPde olan aleviler bu son çağrıya da kulak asmaz,, fırsat elde iken kaçıp kurtulamazlarsa, CHP ‘’kağnısıyla’’ beraber Dersim’in dererline yuvarlanıp pisi pisine giderler..

CHP Alevilerin yukarıdaki 4 kırmızı çizgisinin hiç birinde, hiçbir zaman samimi olmadı.. Alevi inancını tanımadı, Alevileri her zaman İslam’ın bir mezhep/tarikatı olarak gördü. CHP Alevi Bektaşi dergâhlarını ocaklarını kapatıp, Diyanet işlerini kurup Sünni İslam’ı devlet dini yaptı, bir ara sözde İslam’ı reform etmeye kalktı, onu daha da devletleştirdi. 1940ların sonunda CHP devletin tüm kapılarını İslam şeriatına açtı. CHP geçtiğimiz yıllarda AKP ye karşı, zorunlu din derslerin ve diyanetin kaldırtmasını, laikliği savunacağına, kendisi çarşaf takıp ve her mahalleye Kuran kursu önererek laiklik konusunda AKP den farklı olmadığını gösterdi. İçi boş sözde laikliği Alevileri aldatmak için kullandı.. Milliyetçilik konusunda da CHP, son başkan yardımcıları Onur Öymen’in, Dersimi örnek gösterip “Analar ağlıyor diye katliamdan vazgeçilmez” yönündeki,, Dersim’deki gibi Alevileri, Kürtleri katliamla yok edelim anlamına gelen açıklamaları ile, en az MHP kadar milliyetçi faşist bir parti olduğunu bir kez daha ortaya koydu.. Bunu da ‘’Ben sadece Atatürk’ün yaptıklarını övdüm’’ diye savunarak, aynı zamanda Türkiye’de bugüne kadar putlaştırılıp tabulaştırılan bir geçeği de, en çarpıcı biçimde ortaya koydu. O putu da kırdı. Bu yönden Onur Öymen’e teşekkür etmek gerek.

1. Dünya savaşından sonra, Osmanlının son mirasını kurtarmak, kurtuluş savaşını kazanmak için, her türlü ittifaka, kendine destek olabilecek herkese mavi boncuk dağıtmaya ihtiyacı vardı.. Ve kuzeyde Bolşevik devriminin etkisi ve katkısıyla.. ‘’Müslüman kardeşler, Komünist yoldaşlar, saygıdeğer Lazistan Kürdistan milletvekilleri,, bu vatan Türklerin ve Kürtlerin ortak vatanıdır’’ diyen kurtuluş savaşı kazanıldı. Fakat Cumhuriyet kurulduktan hemen sonra,, Ne mutlu Türküm İslam’ım demeye başlandı.. 1930ların başında meydana gelen dünya ekonomik kriziyle ortaya çıkan, aşırı milliyetçi Nazist Faşist fikirlerin 30 yıllarda Türkiye’de de hakim olduğunu görmemek için kör olmak gerekir.. 1937-38 Dersim Alevi Kürt katliamı direk, TC devletinin en üst kademesinin planlayıp büyük bir titizlikle yürüttüğü bir Alevi katliamı idi.. CHP’nin halen bugün aynı fikirleri katliamları savunması, Atatürk’ün ölümüyle onu ilahlaştırıp, putlaştırmalarından kaynaklanıyor.. Maraş, Çorum, Sivas, Gazi katliamları da, CHP’nin direk iktidar veya ortağı olduğu dönemlerde gerçekleşmiştir.. Askeri darbelerde aynı şekilde.. Nazi Almanya’sı geçmişi ile hesaplamış, CHP hesaplaşamamıştır, sonunda Onur duyarak Öğündüğü katliamların kan deryasında boğulmuştur.. Emek sermaye arasında CHP hep büyük sermayeden yana ve bağımsızlık konusunda ABD emperyalizminden yana kaypak tavrını her zaman sürdürmüştür.. AKP nin Alevi ve Kürt açılımı konularında CHP,, AKP ve DTP den daha ileri daha demokrat, çağdaş daha somut barışçıl çözüm önerileri sunması, bunların bir an önce hayata geçirilmesi için, hükümete baskı yapması gerekirdi, beklenirdi. Fakat CHP gizli tuttuğu O faşist yüzünü ortaya koydu, katliam yapmayı savundu.

Diğer parti ve oluşumlar:

CHP geleneğinden gelen diğer Sarıgül Hareketi, DSP, SHP bu gerçeği görüp geçmişle hesaplaşmaz, ondan iplerini koparmazlarsa, onlarda CHP’nin düştüğü uçurumdan düşeceklerdir.. Burada MHPye fazla değinmeye gerek görmüyorum, çünkü CHP den tek farkı,, ve tehlikeli yanı, sivil ırkçı faşist militarist militan bir tabana sahip olmasıdır.. Alevilerin inançları ve tarihi duruş misyonları gereği, MHP CHP vb. milliyetçi partilerden tüm bağ ve ilişkilerini kesmeleri gerekir.. Bu güne kadar körü körüne desteklemeleri büyük hatadır,, Aleviler iğneyi başkasına, çuvaldızı kendilerine batırmalıdır.

Alevilerin 4 kırmızıçizgisi açısından, DTP yi değerlendirdiğimize de. Alevi inancının tanınmasına destek vereceklerini sanıyorum.. Laiklik ve diyanet konusunda Alevilerin taleplerinin İslam’ı yayılmayı kısıtlayacağı için DTP tabanında sorun olarak duruyor.. DTP nin, al gülüm ver gülün anlayışı içersinde AKP nin bazı dini çıkışlarını desteklediği de görülüyor.. Türk Kürt milliyetçiliği konusunda, gergin ortamdan dolayı kısa sürede olmasa da, zamanla Aleviler ve DTP arasında eşit haklar temelinde ortak bir noktada buluşulabileceği kanısındayım.. Emek, sermaye emperyalizmden bağımsızlık konularında da ittifak olunabileceği kanısındayım.. Fakat karşılıklı, olumlu adımların atılmasına ihtiyaç vardır.. Bunun içinde DTP nin Alevilerin talepleri, özelikle diyanet ve laiklik konusunda daha tutarlı olması, aşırı milliyetçi çıkışlardan kaçınması gerekir.. Alevilerinde Kürt haklının haklı taleplerine daha açık net somut sahip çıkması savunması gerekir.
Diğer küçük sol sosyalist partiler bir türlü teorik tartışma, çocukluk hastalığından kurtulup, var güçlerini birleştirip, kitleselleşip sistem partilerine alternatif olamadılar.. Türkiye’de solda uzun süredir bir boşluk var, ya bu boşluğu doldurmak için yeni oluşturulacak ‘’SOL Birliğe’’ katılacaklar veya seçimlerde % 0,1 oyla marjinal bir grup olmaya devam edecekler.

Aleviler AKP’nin ‘’hülle aşını’’ yemez..

Alevilerin 4 kırmızıçizgisi açısından, AKP yi değerlendirdiğimizde. AKP uzun bir süredir iktidarda olmasına rağmen bu 4 çizgide somut bir şey ortaya koymamıştır.. Baştan Alevilerin varlığını inkar etmiş, hatta cemevlerine cümbüş evi diye dozer dayamıştır. Alevilerin kararlı mücadelesi sonucu kıvırıp,, başını örtüp ‘’kıçını’’ açarak, alıştıra alıştıra,, çalıştıra çalıştıra, karıştıra karıştıra, Alevileri asimle etmenin, bölüp parçalamanın kendi Alevisini, yaratmanın,, Alevileri kendi çizgisinde İslamlaştırmanın yollarını aramaktadır. Bunun için bazı sözde Alevi kurumlarının önüne kemik atmaktadır.. Diyanet ve laiklik konusunda da AKP Camiler kışlamız, Kubbesi miğfer, minaresi süngü, Kuran anayasamız, türban sancağımız, diyen AKP, Allah Kuran Peygamber diye adım adım, alıştıra alıştıra şeriat cumhuriyetine doğru gitmektedir.. Bunu sokak baskısıyla Aleviler açık açık his etmekteler. AKP Alevinlerin birincil taleplerinden olan Diyanetin ve askeri cuntanın getirdiği zorunlu din derslerini kaldırmayı hiç ağzına almazken.. İmam hatipte okuyanlar ancak dini alanda okuyup din görevlisi olması gerekirken, imam hatiplilere üniversite kapıları açılarak toplumun her alanına İslami görüşü dini hakim kılmanın önü açmaya çalışmaktadır.. Aleviler her inancın tüm giderlerini kendilerinin karşılamasını savunurken,, AKP halen Diyaneti, Camileri ve onların hocalarını maaşlarını vs. tüm İslami dini harcamaları, Alevilerinde verdiği zorunlu vergiden karşılıyor.. AKP nin savunduğu İslami şeriatçı YEZİT zihniyet, Selçuklu, Osmanlı, Cumhuriyet döneminde Alevilere yönelik tüm katliamlarda camilerden Cuma namazından çıkıp Kızılbaş kanı,, Alevi Anaların gözünden kanlı yaşlar akıtan birinci el olmuştur…AKP bugün Dersim katliamını gösterip kendi kanlı ellerini öyle kolay yıkayamaz.. Aleviler Aliyi seviyor Ali Müslüman namaz kılıyordu, sizde İslamsınız hikayeleri boşa.. Aleviler tarih boyu namaz kılmadığı, İslamın şartlarına uymadığı, ayrı bir inanca anlayışa sahip oldukları için direndi, katledildiler.. Yoksa onlarda günde 5 vakit yatar kalkar,, bu yolun dervişleri ava avaz Şah Şah Şah diye dar ağacına gitmezlerdi..

Milliyetçilik konsun da AKP, din kardeşliğini öne çıkararak, Kürt halkının yıllardır gasp edilmiş, her kim, ne şartta, hangi sistemde olursa olsun, mutlaka verilmesi gereken, ulusal kimlik kültür dil vs. haklarını siyasi pazarlık konusu yapmaktadır. Bir yandan sözde olumlu mesajlar verirken diğer yandan, tam CHP ve MHP nin savunduğu,, dünde bugünde uygulanan sonuç vermeyen, kan katliam şiddet politikalarını aynen sürdürmektedir.. Darbe yapmış 12 Eylül generalleri ortada dururken AKP,, Ergenekon adı altında, darbe yapacaklarmış diye devlet kurumları içinde, kendine göre temizlik ve kadrolaşma operasyonlarını sürdürmektedir.. Sosyal adaletli gelir dağlımı ve bağımsızlık emperyalizm konularında, AB uyum şartlarının getirdiği bazı olumlu gelişmeler dışında.. (Türkiye’nin AB macerası ayrı bir tartışma konusu.) AKP bu alanda da Alevilerin emekçi halkımızın istem ve arzularına ters, işbirlikçi sermayeden sömürüden, emperyalist güçlerden yana bir çizgi izlemektedir.. AKP ülkeyi bir anlamda uluslar arası emperyalist güçlere, şirketlere satmış durumdadır..

Bir şeyi kabul etmek gerek oda,, AKP son dönemde en azından söylem bazında olsa da, Alevi ve Kürt sorununun varlığını, ve siyasi çözüm gerektiğini kabul etmiş görünüyor.. Göstermelikte olsa bazı girişimlerde bulunuyor.. Fakat sözü ve özü birbirini tutmuyor .. Alevilerde, Kürlerde yüzyıllardır,, kaynar süt işmiş, canı yanmış, doğal olarak yoğurdu üfleyerek yiyor…. Bence de doğru yapıyor,, çünkü yoğurt yoğurda benzemiyor.. ‘’Hülle aşına’’ benziyor… AKP Alevileri ve Kürtleri kendine ve ABD’ye hülle etmeye çalışıyor.. Alevilerin Kürtlerin istemleri bellidir. Bunları ilgili kurumları kanalı ile yıllardır dile getirdiler.. Elinde siyasi çoğunluk var,, Bu istemlerin hiç birisi siyasi pazarlık konusu yapılacak, teslim olunacak, teslim alınacak, halk oyuna sunulacak, oy karşılığı satın alınacak, verilecek istemler değil.. Evrensel temel insan haklarının, demokrasinin, eşitliğin laikliğin olmazsa olmaz gereğidir... Cami minaresinin halk oylamasına sunulmasını inanç özgürlüğüne aykırı buluyorsun.. Peki sen kendin neden halen, Alevilerin, Kürtlerin temel hak ve özgürlüklerini tartışma konusu yapmadan vermiyorsun.. Alevilerin 85 yıldır diyanete akan vergi payını geri öde görelim,, devletin dini olmaz, diyaneti kaldır, şu Müslüman ım diyenler,, hocalarının maaşını, camilerinin giderini, İslam dini derslerini, kendileri ödesin de görelim.. Bir gün diyanetin vs. Alevi köy ve mahallerine yaptığı camilere dozer daya da görelim.. Marifetini göster de, Adalet Kalkınma pastis mi yoksa,, şeriatçı Allah Kuran Partisi mi görelim?

Kısaca özetleyecek olursak Türkiye’deki tüm SİSTEM partileri aynıdır, AKP bunlara ek olarak din devleti peşindedir.. Bu sistem partilerinin söylemleri, eylemleri aldatmacadır.. Aleviler, Kürtler, Emekçi Halk,, bu sistem partilerine umut bağlamamalıdır. Halkımız, kırk katır mı, kırk satır mı? Din ve Milliyetçilik arasında seçim yapmak zorunda değildir. Çözüm dini milliyetçi duygulara kapılmadan, galeyanlara gelmeden, Alevilerin ve Kürtlerin insani temel, kültür inanç, dil ve kimlik haklarının verildiği, emekten yana eşit kardeşçe barış içinde ezmeden ezilmeden, anaları ağlatmadan, Anadolu’da cennet insanca mutlu yaşamak için,, yeni bir yapılanma, yeni bir ittifakla birlikte mücadele etmektir. Bunun içinde 4 kırmızıçizgide her gün iktidarı zorlamak,, safları sıklaştırmaktır..

------------
tlf: 0045 40968878 / acar@alevi.dk

Hiç yorum yok: