11 Kasım 2009 Çarşamba

BU ABLUKA DAĞITILACAK, BU KUŞATMA YARILACAK!


“Hiçbir sorunla karşılaşmadığın gün yanlış yolda olduğundan emin olabilirsin…”[1]

Hakkında, bizzat başkanının “En büyük hayalim YÖK’ü yok etmek”[2] dediği bir noktaya gelen YÖK’ün bilmem kaçıncı yıldönümünü eda ettiğimiz şu günlerde, Türkiye eğitim sistemini sorgulayan yeni bir kitap yayınlandı. Başlığı, içeriği konusunda yeterli fikir veriyor aslında: “Kuşatmayı Yarmak: Eğitim, Bilim ve Aydınlar”.[3]

Sibel Özbudun ile Temel Demirer’in 2000’li yılların ikinci yarısında kaleme aldıkları yazılardan oluşan kitap, dört ayrımdan oluşmakta. “Eğitim ve Üniversiteler” başlıklı I. Ayrım, ağırlıklı olarak yazarların neo-liberal yönelimlerin eğitim, özellikle de yükseköğrenim üzerinde yaratmakta olduğu tahribatı işleyen yazılarına ayrılmış. Demirer’in “Türk(iye) Eğitim(sizliğ)i (ve ‘sonuçları’) Hakkında” ve “Hayat ile Hayal veya Tasavvur ile Tahayyül (ya da Eğitim ve Sağlık için ‘Alternatif’)” başlıklı yazıları ile Özbudun’un “Devlet ve Piyasa Kıskacında Üniversiteler”i ve “Baskın Oran’a Açık Mektup”u bu ayrımın dikkat çeken yazıları arasında. I. Ayrımda ayrıca, üniversitelerde yükselen öğrenci mücadelesine göndermeler de ihmal edilmemiş [“İyi ki Varsınız, Çocuklar!” (Sibel Özbudun) ve “…‘Çocuklar’(ımız) Ne Yapıyor?” (Temel Demirer).

“Gençlik Nereye?” başlığını taşıyan II. Ayrım, Temel Demirer’in iki yazısından oluşmakta: “Bu Dünya ve Topraklarda Genç -İnsan- Olmak!” ile “Neo-Liberal Yıkım ve Gençlik” başlıklı yazılar, gençliği kemiren yabancılaştırıcı süreçleri, neo-liberal piyasa ekonomisi ya da günümüz kapitalizmi arkaplanında enine boyuna irdeliyor.

“Sahi, Bilim Nedir?” başlıklı III. Ayrımda ise, Sibel Özbudun’un üç yazısıyla (“Sosyal Bilimlerin ‘Sosyal Sorumluluğu’”; “Bilim Üzerine” ve “Kendi Terimlerinden Kuşku Duyan ‘İman’: Adnan Oktar”) postmodern çağda sosyal bilimlerin “ne” ve “nasıl” olması gerektiği sorunu ele alınıyor, sosyal bilim alanını temellük etmeye çalışan dinsel/İslâmi söylemleri tartışmaya açılıyor.
“Aydın Olmak!” konusuna hasredilen son bölüm ise Temel Demirer’in bir (“Aydın İçin Kenar Notları”, Sibel Özbudun’un iki (“2007 Türkiyesi’nde Aydın Olmak (mı?)”, “Aydınlık Sorgular”) yazısı ile iki yazarın bir ortak yazısından (“Umut Etmekle Yetinmeden Umudu Yaratmak”) oluşuyor.
“Kuşatmayı Yarmak” titiz bir araştırmaya dayalı bilgilendirici içeriğinin yanı sıra, yazarların sokağa yaslanan militan tavrının da damgasını taşımasıyla dikkati çeken bir yapıt. Yazarlar bunu “Ona Ne Şüphe, Kuşatmayı Yaracağız” başlıklı önsözlerinde de vurguluyorlar: “Dünyayı değiştirme bilinci vermeyen eğitim, ‘eğitim’ olarak anılmayı hak etmezken; eğitim süreci de toplumun değişimine ayak uydurarak değişmek/ değiştirmek zorundadır. (…) ‘Kuşatmayı yaracağız…’ diyenlere gereken, ‘müzmin muhaliflik’, militanlıktır… Başka türlüsü mümkün değildi; biz de böyle yaptık… ‘Yapılmalı’ dedik!”
Özetle, “Kuşatmayı Yarmak: Eğitim, Bilim ve Aydınlar”, neo-liberal kapitalizmin sürüleştirici itimi karşısında itiraz edenlerin, “İnsan Olma”da, “İnsan Kalma”da direnenlerin parkalarının cebine layık, duvar üstlerinde, kantinlerde, şehirlerarası otobüslerde, duraklarda, 6 Kasım eylemlerine hazırlanırken, öğrenci evlerinde okunması gereken bir kitap olmuş…

N O T L A R
[1] Swami Vivekananda.
[2] Aksiyon dergisinde yer alan “En büyük hayalim YÖK’ü yok etmek” başlıklı söyleşi. http://www. tumgazeteler.com/ ?a=5307341
[3] Sibel Özbudun, Temel Demirer, Kuşatmayı Yarmak: Eğitim, Bilim ve Aydınlar. Kaldıraç Yayınevi, İstanbul, 2009.392 sayfa.

Hiç yorum yok: