27 Ocak 2010 Çarşamba

DTP’NİN KAPATILMASI SORUNLARI ÇÖZMEZ


Hüseyin Habip Taşkın
habibtaskin@gmail.com

Türkiye’deki gündem dolumu dolu hem de paldır küldür akıp gitmekte. Sağa sola çarparak akıp gitmekte. Türkiye’de siyasi partiler kapatılmaya ve milletvekilleri vekilliğinden ihraç edilmekte. Bir yandan demokrasi ve özgürlük var denilmekte.

Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 2007 yılı sonunda “DTP’nin kapatılması” talebiyle hazırladığı iddianameyi salı günü esastan görüşmeye başlayan Anayasa Mahkemesi kararını dün 9 saat süren toplantının ardından akşam saatlerinde açıklandı. Mahkeme oy birliğiyle DTP’nin “eylemleri yanında terör örgütüyle olan bağlantıları da değerlendirildiğinde devletin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğüne aykırı nitelikteki fiilerin işlendiği bir odak haline geldiği” gerekçesiyle Anayasa’nın 68. ve 69. maddeleri ile 2820 sayılı Siyasi Partiler Kanunu’nun 101 ve 103. maddeleri gereğince kapatılmasına karar verdi.

DTP’nin kapatılması, 2 milletvekilinin ihracı ve Belediye Başkanlarının ihracı demokrasi ve özgürlük anlayışıyla bağdaşamaz. Türkiye’deki düşünce “Kemalist” anlayışı altında, diğer düşünceleri içinde ne yazık ki, barındırmamaktadır.

Başta CHP ve MHP’nin ırkçı tavırları ile gelişen olayları körüklemiştir. “Türkiye elden gidiyor” diyenler. İlk önce incelenmesi gereken yer ise, TC’nin kuruluşundan sonra yaşanan süreçlerde, alt yapının onarılmasında emperyalist ülkeleri ülkemize davet edenler, “Moskof işgali olur” diye sırtımızı NATO’ya dayandıranlar sayesinde Türkiye o zamanlardan bugünlere kadar elden gittiği kadar gitti.

ABD ve AB iç işlerimize durmadan müdahale etmiyorlar mı? Amerika ülkemizdeki darbelerde ve diğer iktidarlarda rol oynamadı mı? DTP konusunda mı Türkiye elden gidiyor? Buna gülmekten başka yanıt verilemez.

Mahkeme, “beyan ve eylemleriyle partinin kapatılmasına neden oldukları” için DTP Eş Başkana ve Mardin Milletvekili Ahmet Türk ile Diyarbakır Milletvekili Aysel Tuğluk’un milletvekilliklerini düşürdü. Mahkeme yine aynı gerekçeyle aralarında Tuğluk ve Türk ile Siirt Belediye Başkanı Selim Sadak, Batman Belediye Başkanı Necdet Atalay, Cizre Belediye Başkanı Aydın Budak ve Kızıltepe Belediye Başkanı Ferhan Türk ile birlikte toplam 37 DTP’li hakkında “5 yıl süreyle bir başka partinin kurucusu, üyesi, yöneticisi ve denetçisi olamayacakları” yönünde karar verdi. Milletvekilliklerinin düşürülmesi ve siyasetten men yasası gerekçeli kararın Resmi Gazete’de yayınlanmasının ardından geçerli olacak.

Demokrasi çemberinde, demokrasicilik oynanmaya devam edilmektedir. Gerçekten demokrasi isteniyorsa ilk önce birbirimizi anlamamız gerekmektedir. Kürtler hedef tahtasına oturtulmamalıdır. Bu ülkede diğer halkların varlığı söz edilmektedir. Ama uygulamada Türkçülük en ön plana çıkmaktadır.

Eğer gerçekten bu ülkede kardeşçe yaşam isteniyorsa, kafatasçı ve ırkçı düşünceler terk edilmelidir.

Ayrıca mahkeme, DTP’nin “parti tüzel kişiliğinin de” kapatılmasına karar verdi. Bu karar da ara kararın açıklanmasının ardından geçerli olacak. DTP’nin tüm mal varlığı Siyasi Partiler Kanunu gereğince Hazine’ye devredildi. Ayrıca karar örneği gereğinin yerine getirilmesi için Başbakanlığa ve Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’na gönderilecek.

Anayasa Mahkemesi “Kürt Sorununa” ilişkin programları nedeniyle bugüne kadar DTP’ni dışında 9 partiyi kapadığı belirlendi. Mahkeme, DTP ile aynı gelenekten gelen, HEP, ÖZDEP, DEP ve HADEP ile programlarında “Kürt Sorununa” ilişkin yer alan hedefler nedeniyle de Türkiye Birleşik Komünist Partisi, Sosyalist Parti, Sosyalist Türkiye Partisi, Demokrasi ve Değişim Partisi, Emek Partisi’nin kapatılmasına karar vermişti. DTP’nin de kapatılmasının ardından bu sayı 10 oldu.

Demokrasi anlayışımızla parti kapatmada dünyada 1. sıradayız. Böyle giderse daha nice partiler kapanır.

Yazımda MHP, CHP dedim ama AKP’de özgürlükten yana gözükse de onunda anladığı özgürlük kavramı kısıtlıdır. Sistemle özdeş olduğu için dışına çıkamaz. DTP’yi kapatmak, Milletvekillerini, Belediye başkanlarını siyasetten uzaklaştırmak çözüm değildir.

Görünen o ki, birileri birbirimizi anlamamak için elinden gelen sabotaj kokan her yolu kendine helal zannederek, ortalığı kasıp kavuruyor.

Bu ülkede kürdü, Türkü, Lazı, Çerkezi, Romanı, Arabı ve diğer halkları aynı sorunları paylaşmaktadır. Sorunu ortak olanlar bu ülkenin sorununu çözebilirler.


NEWROZ HAFTALIK SİYASİ YORUM GAZETESİ

Hiç yorum yok: